6 Nisan 2013 Cumartesi

Temsilidir

"PARK" EDİP DENEYİN!

Hayat denen meşgalenin sürümünü yenilediklerinden beri insanlar sürekli  bir yerlere yetişme derdinde. Bu sebepten ötürü sofra başında fazla vakit geçirememekte ve yol üstünde atıştırıp aynı hızla devam etmekteler. Yemekten haz alma peşinde olan pek çok insan gibi bende sofrada güzel insanlarla saatlerce oturup yemek yemeyi çok severim. Fakat hayatın olağan akışı içerisinde ki bir yerlere yetişme derdi beni de bu zevkten zaman zaman alıkoyuyor.

İşte o alıkoyunduğum zamanların birinde Kadıköy'deki Park Büfeyi keşfettim.  Yetişmek için hızlı olmak zorundaydım ve yemekte lezzet o an için olmasa da olurdu; amaç salt fiziksel ihtiyacı karşılamaktı. Tam o sırada" Ne vereyim abime " diye bir ses duydum gayri ihtiyarı bir şekilde " Tavuk döner yanına da ayran" dedim.  Yarım ekmek tavuk döner 2 dakikada geldi. İlk ısırığı almamla birlikte de Park Büfe, içimde barındırdığım şüpheleri ortadan kaldırarak Mustafa'nın yani bendenizin üç yıldızını almayı başardı. Altı üstü tavuk döner hepsi aynı diyebilirsiniz ama değil bunu sürekli sokakta yemek yiyen birisi olarak söylüyorum, güvenin. İçindeki sosu biber turşusu falan değişik bir lezzet katıyor. Velhasılı kelam hızlı bir şekilde kursağımdan iki lokma geçsin derdinde olan ben bu güzel tatla mest oldum, mutlu oldum, müdavimi oldum. 

Hayatında yemek yapmamış biri olarak çok fazla ahkam kesecek değilim ama lezzetten anladığımı ve güzel yemek yediğimi düşünüyorum bu nedenle özellikle vakit hatta nakit sıkıntı içindeyseniz Kadıköy Park Büfeyi tavsiye ederim. Adresi basit Kadıköy'deki Beşiktaş İskelesi'nin sağ çaprazı fiyatlar da makul yarım 3 lira, üç çeyrek 4.5 .  

Yolunuz düşerse PARK edip deneyin şimdiden afiyet olsun.

                                                                                                                     mstfctc

4 Nisan 2013 Perşembe

AGAPİA



                                                                      AGAPİA

                                 
                                       tavuk burger


                                         cafe de paris soslu tavuk


                                          kahvaltı tabağı


                                          barbekü soslu tavuk                          


                                                                       
     
Agapia Kadıköy'deki yeni gözde mekanımız. Keşfedişim orada kahve içmemle oldu. Kahve sunumları çok hoşuma gitti. Kahvenizin yanında minik bir elmalı kurabiye getiriyorlar. Kahvemi yudumlarken masalara servis edilen tabaklar oldukça ilgimi çekti(!). Kocaman tabaklarda çok lezzetli görünen yemekler vardı. Bir gün mutlaka yemek yemeliyim dedim ve yediğimde hiç pişman olmadım.
      İlk gittiğimizde cheddar soslu tavuk ve rokfor soslu tavuk yedik. Peynir seven biriyseniz cheddar peynirli tavuğu şiddetle tavsiye ederim. Bir sonraki gidişimde cafe de paris soslu tavuk yedim ki o da muhteşemdi. Arkadaşlarımdan gördüğüm, duyduğum ve tattığım üzere hamburgerleri de çok güzel. Zaten önünüze gelen her tabak kesinlikle çok tatmin edici. Tabaklarda genel olarak salata, pilav, patates ve sipariş ettiğiniz yemeğiniz oluyor. Son gidişimizde pilavları domatesli pirinç pilavıydı ve biraz soğuktu bunun dışında bir soruna rastlamadım şimdiye kadar. Kahvaltı tabakları ise muhteşem. Midenizden önce gözünüzü doyuruyor. Yanında sıcacık kruvasan da getiriyorlar. Kahvaltı tabağı iki kişiye yetecek büyüklükte. Sınırsız çay ile birlikte. Siparişinizi verdikten sonra masaya getirdikleri baharatlı banmalık zeytinyağı hoş ve lezzetli bir jest. Ben mayonez-ketçap-hardal üçlüsünü ambalajlarında değil de tabakta getirmelerini de çok hoş buluyorum.
     Arka tarafında bahçe olan mekanları seviyorum; hem açık hava hem değil, ferah ama sokakta değil. Agapia'nın arka bahçesi de çok hoş. Mekan genel olarak güzel. Ben lavabosunu da çok beğeniyorum, eski tip musluklardan var. Fiyatlara gelecek olursak (son gidişimizi baz alarak); kahvaltı tabağı 16,50 tl, hamburger tabakları ortalama 13,00 tl, tavuklu ana yemekler ortalama 18,00 tl, etli ana yemekler ortalama 22,00 tl... Hafta içi 09:00-14:00 arası uyguladıkları yüzde otuzluk indirim ise pek hoş.
     Biz şimdiye kadar yediğimiz her şeyden memnun kaldık. Diğer masaları kesmek suretiyle gördüğümüz diğer yemekler de pek tatmin edici duruyordu, hatta gözümüz kaldı. Gidin ve bu hoş mekanda bu güzel yemekleri tadın. Afiyet olsun...


  adres: Bahariye cad. Miralay Nazım sk. no:10 Kadıköy

                                                                                                                                    Mermit

11 Ocak 2013 Cuma

İTALYAN LEZZETLERİ VE TATLI DÜŞLER






   Bu ilk yazıyı üçümüzün de çok sevdiği J'adore ve bitişiğindeki La Fontana'ya ayırmak istedim. Yazma fikrimizi orada yemek yerken derinleştirmiştik zira.
   Bilen bilir J'adore'u, İstanbul'da yiyebileceğiniz en güzel pastaları ve sıcak çikolatayı yapan yerlerden biri. İstiklal caddesi üzerinde çıkmaz bir sokağın en ucunda yer alıyor. Tarihi bir geçmişi var. Zaten önünde durduğunuzda girişindeki tabelada bununla ilgili yazanları okuyabilirsiniz. J'adore deyince benim aklıma ilk sıcak çikolata geliyor. Sıcak çikolatası adeta erimiş çikolata gibi. Biberli sıcak çikolatası çok güzel. En başta akıllarda biber ve çikolata fikri soru işareti oluştursa da denemenizi tavsiye ederim. İkisinin uyumu cidden benzersiz; önce ağzınızda çikolatanın muhteşem tatlı tadı, yuttuktan bir süre sonra ise boğazınızda kalan biberin hafif acı tadı... Pastaları da bir o kadar güzel; meyveli lezzetler hoşunuza gidiyorsa oh la la Beatrice'i, yoğun çikolata arıyorsanız çikolatalı pastasını öneririm. Yaptıkları çikolatanın tadı öyle güzel ki tabağın kenarına süs niyetine döktükleri çikolatayı bile dibine kadar sıyırıyorum. :)
   Gelelim La Fontana'ya... Otururken gerçekten kendinizi İtalya'da küçük bir cafede imiş gibi hissettiren bir atmosferi var. Dekor olsun, masa örtüleri olsun, çalan müzikler olsun kendinizi bir an başka bir yerde gibi hissettiriyor. Şimdiye kadar La Fontana'da denediğim her şeyi çok sevdim. Makarnaları leziz. Pizzaları da çok lezzetli, hamurun inceliği ve kıtırlığı çok güzel ancak ton balıklı pizzasını biz pek tatmin edici bulmadık. Son gittiğimizde getirdikleri sarımsaklı ekmekler ile de gönlümüzü pek hoş ettiler. Aslında bu iki mekanda da gönlümü en hoş eden daima masalarında bulunan, içinde limon dilimi ve taze nane yaprağı bulunan suyun durduğu sürahileri idi fakat son gittiğimde yoktu, hayal kırıklığına uğradım. Umarın bu sürahi işine son vermemişlerdir...
   J'adore ve La Fontana, eğer gitmediyseniz şimdiye kadar, yolunuzu bir şekilde düşürün ve gidin. Afiyet olsun.
                                                                                                                                           Mermit